Akran Zorbalığı
- Gülşen Yıldırım
- 17 Ağu 2023
- 4 dakikada okunur
Akran zorbalığı; çocuk ve ergenlerin benzer yaş grubu çocuk ve ergenlerden fiziksel, duygusal ve cinsel olarak maruz kaldıkları kötü muamelelerin genel adıdır. Zorbalığa maruz kalan çocuklar yaşadıkları olayları ebeveynleri ve öğretmenlerine anlatamıyorlarsa, yardım almaları oldukça gecikir ve uzun süre travmaya maruz kalabilirler.

Zorbalığın anlaşılması her zaman kolay değildir. Bazen çocuklar kendilerine inanılmayacağı, alay edileceği, anne babanın suçlayabileceği düşüncesi veya zorba çocuğun bastırma ve korkutması sebebi ile yaşadıklarını anlatamayabilirler. Bu durum önlem alınmasını engellediği gibi zorbalık yapan çocuğa da cesaret verir. Aynı zamanda zorbalığın uzun sürmesine ve yeni rahatsız edici davranışlar eklenmesine de neden alır. Zorbalığı yapan tek bir çocuk olabileceği gibi grup olarak da zorbalık yapılabilir. Grubun sosyal etkisi daha fazladır ve zorbalığa uğrayan çocuk daha zor anlar yaşar. Akran zorbalığı çok farklı şekillerde karşımıza çıkabilir.
Alay etme, dalga geçme, aşağılama; çocuğun akademik başarısı, fiziksel özellikleri, sosyal konumu, kılık kıyafeti, dili, dini ve ekonomik durumu gibi herhangi bir nedenle alaya maruz kalmasıdır. Hangi sebeple olursa olsun bu durum kabul edilemez ve maruz kalan çocukta travmatik etki oluşturur.
İsim ve lakap takma; en sık rastlanılan zorbalıklardan biridir isim ya da lakap takma tamamen karşı tarafı aşağılama, küçük düşürme amaçlı bir davranıştır. Çocuk bundan rahatsızlık duydukça daha fazla üzerine gidilir. Burada en zedeleyici olan ise çocuğa karşı cins ismi takma yani cinsiyeti ile dalga geçmektir.
Korkutma, tehdit etme; sindirme amaçlı tehdit etme ve korkutma yapan kişiye maddi bir çıkar sağlasın veya sağlamasın zorbalık olarak adlandırılır. Korkutulan çocuk farklı amaçlarla emir eri gibi kullanılır. Bazen çocuk maddi olarak sömürülür. Para, sahip olduğu eşyalar veya kıyafetleri elinden alınır.
Kızdıracak eylemler yapma; çocuğun kızacağı her türlü eylem ve sözle sataşma da zorbalığa girer. Burada amaç kızdırmak ve rahatsız etmektir. Zorbalığa maruz kalan çocuk kızdıkça zorbalık yapan çocuk bundan keyif alır ve yapmaya devam eder.
Fiziksel şiddet uygulama; şiddet sindirmenin en kestirme yoludur. Böylelikle çocuk korktukça zorba çocuğun istediği şeyleri kolaylıkla yapar.
Cinsel söz ve eylemler; çocuğu cinsel söz ve eylemlerle her yaş grubunda çocukta görülebilecek bir zorbalık şeklidir. Dokunarak veya jest ve mimiklerle çocuk rahatsız edilir. Ailesi ve kendisi ile ilgili cinsel içerikli söz ve içerikler kullanılır. Başka çocukların yanında bu duruma maruz kalmak yaşanan utançla birlikte travmatik etki daha da zedeleyici hale gelir.
Akran zorbalığına iki yönden bakmakta fayda vardır. Birincisi zorbalığa maruz kalan çocuk ve oluşan duygusal sorunlar, ikincisi ise zorbalık yapan çocuk ve onun bu davranışının / davranışlarının duygusal ve sosyal sebepler. Burada unutulmaması gereken her çocuk akran zorbalığına maruz kalabilir. Ancak bazı çocuklar akranlarına göre daha fazla risk grubundadır. Özellikle kendini savunmada güçlük çeken, çekingen, içe dönük, sözel ifade becerileri zayıf olan çocuklar diğer çocuklara oranlara daha kolay zorbalığa uğrayabilir. Bu çocuklar hem zorbalık yapan çocuğa karşı koymada güçlük çeker hem de ailelerine anlatmakta zorlanırlar. Ayrıca kaygı bozukluğu, tik bozukluğu, depresyon gibi herhangi bir psikiyatrik bozukluğu veya öğrenme güçlüğü gibi problemleri olan çocuklar zorbalığa uğramada en yüksek risk grubundadır.
Öğrenme güçlü sebebi ile akademik başarısızlığı olan çocukların ders notları ile ve yine bedensel bir özrü çocukların özrü ve engeli ile alay edilmesi, dalga geçilmesi, engelinin taklit edilmesi zorbalığa maruz kalan çocuklar için oldukça yıpratıcı olmaktadır.
Tikleri olan çocuklar bu konuda en sıkıntılı grubu oluştururlar. Tikler dışarıdan kolayca fark edildiği için zorbalık yapan çocuk tarafından taklit edilirler. Amaç çocuğu kızdırmak ve onunla dalga geçmektir. Çoğu kişi tiklerin istemli yapıldığını ve isterse kişinin bunu engelleyebileceğini düşünür. Oysa tikler tamamen istemsiz oluşan hareketlerdir. Kişi bu tekrarlayan hareketleri istese de engelleyemez ve alay ve taklit edilme ile tikler daha da artabilir.
Zorbalığa maruz kalan çocuk her çocuk az ya da çok bundan etkilenir. Çocukta oluşan etkinin derecesini belirleyen faktörler, çocuğun duyusal özellikleri, zorbalığa maruz kalınan süre, zorbalığın çeşidi ve şiddetidir. Hassas, kırılgan, naif ve narin, kaygılı, depresif yapıda ki çocuklar diğerlerine göre daha fazla etkilenir ve etkinin derecesi yine diğerlerine göre daha fazladır. Zorbalık hemen anlaşılmış ve müdahale edilmişse etkilenme derecesi hafif düzeyde kalır. Grup halinde yapılan zorbalık ise daha zedeleyici etki bırakır.
Zorbalığa maruz kalan çocukta ruhsal özelliklerine göre farklı psikiyatrik sorunlar gözlenebilir. Bunların başında uyum ve kaygı bozuklukları, depresyon gelir. Öğrenme ve dikkat sorunları, akademik başarısızlıklar, gece ve/veya gündüz idrar ya da dışkı kaçırma rastlanılan diğer sorunlardır. Zorbalığa bağlı gelişen en temel kaygı bozukluğu ebeveynden ayrılma kaygısı ve travma sonrası stres bozukluğudur. Okulda kendini güvende hissetmeyen çocuğun ebeveyne bağımlılığı artar. Okula gitmek istememeye başlar ve okul fobisi gelişir. Daha küçük çocuklarda evden dışarı çıkmak istememe, aşırı korkular şeklinde kendini gösterebilir.
Zorbalığa maruz kalanlar çocukların yanında zorbalığı yapan çocuklarda ele alınmalı ve tedavi edilmelidir. Zorbalık yapmakta çoğunlukla bir ruhsal sorun belirtisidir. Bu çocuklarda dürtü kontrol bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, karşıt gelme bozukluğu gibi davranış sorunları gözlenebilir. Daha önce zorbalığa maruz kalmış ve sosyal uyum sorunu yaşayan çocuklar zorbalık davranışı sergileyebilir. Diğer yandan aile dinamiklerinde ki düzensizlikler, kaotik aile yapısı, ebeveyndeki davranış sorunları çocukta bu davranışın gelişmesine sebep olabilir.
Zorbalığa maruz kalan ve zorbalığı uygulayan çocuklar mutlaka ele alınması gereken çocuklardır. Acil ve ilk yapılması gereken zorba davranışın durdurulması/sonlandırılmasıdır. Zorbalık eylemi durdurulmadan olaya müdahale etmek mümkün değildir.
Zorbalığa uğrayan çocuğa okul ve aile güven vermeli, süreçte yanında olduklarını ifade etmeliler ve kendisine her türlü desteği vereceklerini söylemelidirler. Ancak bu şekilde çocuğun gerginliği azaltılabilir ve sonrasında olabilecekleri aile ve okul ile paylaşması sağlanabilir. Zorbalığa maruz kalan çocuklar mutlaka psikiyatrik değerlendirmeden geçmeli ve gerekli görülmesi durumunda destek almaları sağlanmalıdır.
Zorbalık yapan çocuklarda yine psikiyatrik değerlendirmeden geçmeli ve uygun desteği almaları sağlanmalıdır.
Gülşen Yıldırım
Aile Danışmanı /Oyun Terapisti
Комментарии